|
Son dönemde Aktif olan uydular : |
|
|
AO-7 SSB/CW Linear.1982 de akü arızası nedeniyle sustu, 2002
de akülerdeki kısa devre durumu sıcak soğuk etkisiyle açık devre
olunca akü bağlantısından sistem ayrılmış oldu, Solar paneller güneşi
görüp transponderin çalışma voltajına eriştiğinde çalışıyor. 29 MHz
Downlinki de arasıra aktif oluyor. |
SO-50
FM, çalışıyor |
FO-29 SSB/CW Linear. çalışıyor |
AO-73 SSB/CW Linear,
Çalışıyor. |
XW-2A Yeni Linear SSB CW Uydu,
çalışıyor |
XW-2F Yeni Linear SSB CW
Uydu, çalışıyor |
AO-85 Yeni FM uydu, çalışıyor |
LİLACSAT Yeni FM Uydu Aktif
çalışıyor |
ISS
Cross FM, Uluslararası uzay istasyonunda barındırılan Cross FM
ve APRS tekrarlayıcılar,
Takvime bağlı olmaksızın değişebiliyor. Mekik-ISS kenetlenmesinde
tüm Amatör cihazlar kapatılıyor. |
CUBESATlar Üniversitelerin deney maksatlı, 600 km
yükseklikte dolanan 10 x10 x10 cm boyutlu,
1Kg. ağırlığında mini uydular. |
|
Güncelleme: 14-02-2019
Geostasyoner sabit konumlu
QO-100 / Katar Oscar-100
Amatör haberleşme Uydusu Yörüngeye yerleşti.
14 Şubat 2019 tarihinden
itibaren Amatörlerin haberleşmesine katkıda bulunmaktadır.
Yeni
Es’HailSat-2
uydusu; Ticari TV yayınları ve telefon haberleşmesi için
planlanmış olmasına rağmen,
Katar Amatör Telsiz topluluğunun finans desteği ile aynı uyduya
Amatör telsiz haberleşmesi yapabilecek sistemler de eklenmiştir.
Uyduya
ait sistemler Mitsubishi firması tarafından
üretilmiştir.
Amatör sistemlere
DL-Amsat Alman amatörlerinin katkıları olmuştur.
Amatör telsizciler için 250 KHz band genişliğinde
SSB ve CW Linear aktarıcı
mevcuttur.
ta1d
Uydu Uplink Freq. 2.4GHz Downlink ise 10.5 GHz
bandındadır.
Ayrıca 8 MHz band genişliğinde Dijital haberleşme ve
Amatör TV yayınına imkan veren band genişliği de amatörlere
ayrılmıştır.
Sabit noktada konumlu ilk Amatör maksatlı haberleme transponderli uydu
26 derece doğu boylamındaki yerine oturtulmuştur.
Katar TV yayın uydusunun asıl amacı, Arap yarımadası ve kuzey Afrika
ülkelerine TV ,
Radyo ve haberleşme yayını yapacak olmasıdır.
Brezilyanın kuzey doğusundan
Taylanda kadar alan içinde kalan, Tüm Avrupa , Afrika ve Asyanın büyük
bölümü kapsama alanına almaktadır.
Eğer planlandığı şekilde giderse, 15 yıl süreli kullanabileceğimiz
uyduya
sabit konumlu ve orta ölçekte çanak antenlerle ulaşmak mümkün
olmaktadır.
yönetmelik gereği 10.5 GHz kullanıma açık olmasına rağmen, 2.4 GHz TA
Amatörlerine kapalıdır.
Uyduya ulaşabilecek anten ve güç :
X-Band 10 GHz Downlink:
– 89 cm dishes in rainy areas at EOC like Brazil or Thailand
– 60 cm around coverage peak
– 75 cm dishes at peak -2dB
– NB: linear vertical polarisation
– WB: linear horizontal polarisation
S-Band 2.4 GHz NB-Uplink:
– narrow band modes like SSB, CW
– 5W nominal Uplink power (22.5 dBi antenna gain, 75cm dish)
– RHCP polarisation
S-Band 2.4 GHz WB-Uplink (DATV):
– wide band modes, DVB-S2
– peak EIRP of 53 dBW (2.4m dish and 100W) required
– RHCP polarisation |
 |
Es’HailSat-2
QO-100 Uydusu
Linear transponder
2400.050-2400.300 MHz Uplink
10489.550-10489.800 MHz Downlink
Wideband digital transponder
2401.5-2409.5 MHz Uplink
10491.0-10499.0 MHz Downlink
|
Uydu üzerinde görüşme yapan amatörlerin seslerini real time anlık
izlyebilirsiniz.
https://eshail.batc.org.uk/nb/
Teknik özellikler:
www.amsat-uk.org/satellites/geosynchronous/eshail-2/
|
|
AKTİF
AMATÖR UYDULARIN GÜNCEL FREKANSLARI |
Güncelleme:
18 -11-2015 |
UYDU
|
Downlink Frekansı
|
Uplink Frekansı
|
Beacon |
Mode
|
AO-7
|
145.925-145.975
|
432.125-432.175 |
145.977,5 |
SSB CW
|
SO50 |
436.795
|
145.850 67 Hz Ton |
|
FM
|
AO-73 |
145.950 - 145.970 |
435.130 - 435.150 |
145.935 |
SSB-CW |
XW-2A |
145.665 - 146.00 |
435-030 - 435.050 |
145.660 |
SSB-CW |
XW-2F |
145.980 -146.00 |
435.330 - 435.350 |
145.975 |
SSB-CW |
FO-29 |
435.800 - 435.900 |
145.900 -146.000 |
435.795 |
SSB-CW |
AO-85 |
145.980 |
435.180 67 Hz Ton |
437.565 |
FM |
LILACSAT |
437.200 |
144.350 |
|
FM |
ISS APRS RS0ISS-4
|
145.825
|
145.825 |
|
APRS 1200 Bd.
|
ISS Astronot
|
145.800
|
145.200
|
|
FM
|
ISS cross
|
145.800
|
437.800
|
|
FM
|
|
MHz
|
MHz
|
MHz |
|
Uyduları online izleme
Gerçek zamanlı Online Amatör uydu konum takibi
|
|
|
Duyduğunuz Uyduları bu adrese
rapor edebilirsiniz:
UYDU STATÜ |
|
AMATÖR UYDULARIN TARİHÇESİ:
Kadri Mehmet Başak, TA1D
|
İlk amatör uydu 1961 yılında yörüngeye oturtuldu.Uydunun ismi OSCAR
1 idi, anlamı; Orbital satelitte Carrying Amateur Radio kelimelerinin baş
harflerinden oluşuyordu.
Bu uydu ilk
OSCAR olmasının yanında ilk resmi olmayan özel uydustatüsünü taşır.
EKMEK
kutusu da denilen bu uydu , kutusu dışınde 64 Dolara malolmuştu ve sadece HI
gülme işareti gönderen bir vericisi vardı, henüz transponder taşımıyordu.
Bataryaları şarj edilmeyen pillerden oluştuğu için enerjisi bitene dek üç hafta
süreyle çalıştı.
Yine ardından OSCAR 2 atıldı ,,yıl 1962.
İlk aktif dublex haberleşme uydusu OSCAR 3 dür.1965 martında
gönderildi,çalıştığı süre zarfında 100 den fazla istasyon 16 ülke ile görüşme
yapmıştır.OSCAR4 ise kötü yörüngesine rağmen başarılı qsolara aracı olmuştur.
Melbourne
üniversitesinde yapılan OSCAR 5 1970 yılında yörüngeye
yerleşti, daha güçlü aküleriyle 6 haftadan daha uzun süre çalıştı, bu yıllarda
henüz SOLAR paneller kullanılmadığından , şarjlı akü de
kullanılamıyordu.
Bu sıralarda AMSAT
uydu üretim ekibi, dünyanın çeşitli ülkelerinden toplanan amatör telsizci ve
teknik adamlardan oluşacak şekilde çalışmalara başladı.
|
AMSAT ekibi 1974 sonunda tekrar
bir araya geldi ve OSCAR 7 yi imal ederek
yörüngeye yerleştirdi.
|
AO-7 (1982 senesinde tamamen sustu ve 2002 yılında yeniden canlandı,
aküleri açık devreye geçince paneller güneşi gördüğü sürece transponderi
çalışıyor ve bu gidişle yüz yıllarca çalışabilir)
İLK Güneş paneli ( Solar Panel ) kullanılan Amatör uydu oldu..
Bu çalışma amatör uydu programında büyük bir adım idi. Farklı
MODE larda çalışan bir sistemi imal ederek, uzun mesafeli VHF haberleşme
imkanı sağlamıştı ve 7 yıllık uzun bir çalışmanın ürünüydü. İlk kez modül
formunda üretilen bu uydu; USA, Canada, Almanya ve Avusturalyalı ekipler
tarafından tasarımlandı.
Alçak
yörüngedeFaz II serisinden olan OSCAR 8
1978 martında biraz alçak bir yörüngeye oturtuldu, Kanada, Japon, Amerikan ve
Alman amatörlerinin emeklerinin birleştirilmesiyle ortaya çıktı ve bu ülkeler
AMSAT OSCAR eğitiminin devamlılığını sağladılar ARRL nin desteği altında AMSAT
ekibi sadece uydu çalışmaları ve geliştirme programını devam ettiren grup haline
dönüştü.Bundan sonra Faz III
projesine geçildi.
Bu aşamalar
meydana gelirken Sovyetler ilk amatör uyduları olan RS 1 ’ i yörüngeye
gönderdiler. Amatörlerin uzayda dolaşan uyduları çoğalıyordu, bu yüzden amatör
yer istasyonlarınında gelişmesi gerekiyordu. Hem istasyonlar, hem antenler uydu
haberleşmesine uygun gelişmeler gösterdi.
|
|
|
I8CVS Domenico nun
uydu antenleri
|
|
LOCATOR
bilgisi, nokta QTH bilgisi ve olağan dışı
hallerde tehlike yardımının
gideceği yerlerin kesin hesaplanması gibi konular önem kazandı.Yer istasyonları,
gemiler ve hastahaneler arasında tıbbi bilgi alışverişi sağlandı.
AMSAT FazIIIprojesi ile SPIN
modulasyon ve Doppler etkisini azaltacak şekilde bigisayar programları ve
elektronik devreler dizayn edildi.
SPIN modülasyon: Uyduların
kutuplara yakın geçişlerinde ve kendi etrafında dönmelerinden kaynaklanan,
işaretin azalıp çoğalması ve modülasyonun dönüşten ve manyetk alandan
etkilenmesi halidir.
DOPPLER EFFECT: Yakın geçiş yapan uydularda yer istasyonu ile arasındaki
uzaklığın artması frekansta düşmeye neden olur ve istasyona yaklaşması ile
frekansta yükselme olur.Bu da frekansta kaymalara neden olur.Uydu yer
istasyonunun üstünegeldiğinde kayma sıfırdır ve frekanslar kalibredir.
Bu arada NASA
amatör uyduların yörüngeye yerleştirilmesinde yardımcı olmaya başladı.AMSAT
konusuna ve eğitimine önem verdi.Oluşturulan sınıflarda, uzay
teknolojisi, doppler efekt, yörünge dinamiği, faraday dönüşümü, Telemetri
ölçümleri ve daha birçok konuda amatör katılımcılar eğitildi. Halen NASA daha
önce denenmeyen bazı yeni çalışmaları AO-40 üzerinde denemiş ve GPS
uyduları 22.000 km yükseklikte dolaşmalarına rağmen, GPS uydu kuşağının dışına
çıkan AO-40 ile 60 bin km de AO-40 ın koordinatını üzerindeki GPS
alıcıları ile tesbit edip, uydunun dünya dışındaki yerini Norad radarları
dışında ilk kez tesbit etmiştir.
Bu tesbitte norad radarlarının verdiği dünya dışı koordinat ile GPS
uydularından gelen Koordinat birbiriyle eşleşmiştir.
Bu çalışma
sonucunda elde edilen bilgiler neticesinde yeni uyduların yerlerinin
belirlenmesinde bu uygulama kullanılabilecektir.
FAZ III Eliptik[( MOLNİYA tipi yörünge)
yörünge uyduları takip ettikleri yörüngeden dolayı çok uzun süre haberleşme
imkanı tanıyordu. Dünyaya en yakın 1500 ve en uzak 37000 Km. arasında gidip
gelmeleri en uzak noktada hızları azaldığından asılı duruyor gibi olmaları
10-12 saate kadar görüş alanında kalmalarını sağlıyordu.
|
|
Molniya Yörünge modeli ile
Yeryüzünün %49 una ulaşma imkanı |
|
Yerin % 49 unu kapsıyor
|
|
Bu
yörünge modeli dünyanın yarısına yakın bölgeyi kapsıyabiliyordu ve en
uzak ülkelerle PROPAGATION a bağlı
olmaksızın haberleşme imkanı sağlıyordu.1000
kM ve altında dönen uydular 10-15
dakikalık haberleşme sürelerine kıyasla bu yörünge modeli ile 10
saatin üzerine çıkılabiliyordu.Clark
kuşağındaki
sabit uydular yerin eğiminden dolayı kutup
noktalarında ufkun altında yada yere çok yataykalmaktadır, uydu
dar açıyle görülsede yer yüzünden üreyen statik ve manyetik gürültü
haberleşmeyi zora sokmaktadır..
Bu yörünge
modelini Sovyetler ilk kez kutup bölgelerindeki haberleşme hatlarının olmadığı
kuzey kutbunun çevresiyle haberleşmek üzere MOLNİYA 1-2
ve 3 uydularında kullanmış ve başarılı olmuştu, bir yada iki uydu ufkun
altında olsa bile en az biri görüş alanında ve uzun süre kullanılabilir
oluyordu. Amatörlerde bu sonuç üzerine FAZ III
serilerinde bu yörüngeyi kullanmaya başladılar.Bu model ile uzun süreli
uydu kullanma imkanı buldular ancak yinede uzun süre ile uyduyu kullanmak uydu
ile yer istasyonun ve uydunun yüksekliğinin çok uygun yer ve zamanda
karşılaşmalarına bağlıdır. Bu her zaman mümkün olmaz, ama gün boyu enaz 1 ila 8
saate kadar ortalama kullanım söz konusu olabilir.
Ayrıca Molniya yörünge modeli Dünya üzerinde kıtaların
üzerinde yaşayan insan yoğunluğunun kuzey yarım kürede olması
nedeniyle Uydu daha çok kullanıcıya hitap edebilmektedir yani: Uydu
Kuzey yarım kürenin görüş alanında daha fazla kalır.
|
|
UYDU TERMİNOLOJİSİ:
|
AMSAT:
Amateur Radio Satelitte Corporation.(Merkezi Washigton da bulunan
kuruluş)
APOGEE:Uydunun yerden en
uzak olduğu yer,yörüngenin uzak ucu.
|
 |
PERİGEE:Uydunun
yere en yakın geçtiği yörünge noktası.
|
|
CİRCULAR
POLARİSATİON:
Hareketli uydularda yer istasyonlarına göre antenlerinde devamlı
polarizasyon değişmesi olmaktadır ve zaten hareketli uydular mutlaka
kendi etraflarında saniyede bir yada birden fazla kez dönerler. Buna
sebep güneşi gören tarafta ısı yükselir ve ters tarafta ise çok soğur,
dönşümlü olarak kabini ısıtmak devreler arasında sorun çıkmasını
önler.
sabit Haberleşme uydularında bu sorun özel bir alaşımdan yapılan ve
ısıyı sabit tutmaya yarayan bal peteği şeklinde ufak odacıklardan
oluşan Turuncu renkli ısı battaniyeleri ile en aza indirilmiştir ve
ısı uydu içinde dağıtılarak kullanılır.
Circular polarizasyon yani antenin devamlı Sağ tarafa dönümlü
kulanılması nedeniyle yer istasyonlarıda sircular sağa dönümlü
antenler kullanırlar ve anten polarizasyonları uydu ile hep aynı fazda
kalır. Sinyalde azalıp çoğalma en aza indirilir
KROS yagiler, HELİCAL veTURNSTAIL
antenler buna örnektir.
|
 |
Sağa dönümlü Helical antenler |
|
|
Antenden çıkan
işaret bir dalga boyu mesafe katederken hem yatay hem dikey ilerler uydu da aynı
yönde döndüğünden
zayıflama en aza iner.
DOPPLER EFFECT: Uydunun
ilerlemesinden kaynaklanan ve sinyalin erken yada gecikmeyle gelmesindenmeydana
gelen frekans kaymalarıdır.Yer istasyonuna yaklaşan uydunun frekansı artar,
uzaklaşanın ise azalır çünki kaynak uydu vericisi yere göre çok hızlı hareket
etmektedir ve gönderdiği sinüs işaretlerin arası uzaklaşırken gerilen bir yay
gibi araları açılıryaklaşırken ise daralan yay gibi çoğalır buda frekansa etki
eder. Bu na örnek bir otomobilin yada trenin sesi yaklaşırken incedir ve
yanınızdan geçip uzaklaşırken kalınlaşarak devam eder.Uydu transponderleri bu
etkiyi azaltmak için ters kullanılır yani UP LSB
ve DWN linkler USB
çıkışlıdır ve UP link girişleri ile çıkışları da
ters çalışır: Bir transponderin DWN
linkinin alt frekansından çıkış yapmak isterseniz UPlinkin
üst frekansından uyduya girmek gerekir.USB: Üst
yan band.LSB:Alt yan band.
DOWN LINK: (DWN),Uydunun
yere gönderme yaptığı frekans, yada band genişliği.
UP
LINK:(UP),Uydu alıcısının
dinleme yaptığı frekans, yada band genişliği.
BEACON:Uyduların tanınmasını
sağlayan, devamlı telemetri işaretleri gönderen ve transponderinin bir yada daha
fazla frekansından duyulan sinyaller.
ECCENTRICITY: Eliptik
yörüngede her dönüşte meydana gelen sapma değeri.
ORBIT: Yörünge
ELLIPTICAL ORBIT: Elips
seklinde yörünge meydana getirme.
ELEVATION: Yere göre
yükseklik açısı.
AZIMUTH: Kuzeye göre yatay
açı.
ERP:
( EFFECTIF RADIATION POWER) Çıkış güçünün kablo
kaybı ve anten kazancı hesap edilerek ifade şekli.
GEOSTATIONER ORBIT: 36-37
bin km deki yere göre iz düşümleri sabit uyduların bulunduğu CLARK kuşağı.
Dünyadan bu uzaklıkta dönen uydular uygun hızlarını koruyabildikleri takdirde,
yere göre sabit kalırlar.TV ve Haberleşme uydularının yanında bazı bilimsel
uydular bu yörüngeyi kullanır ve anten polarizasyonları hep sabittir. Solar
yüzeyler sensorlar yardımıyle otomatik olarak güneşe maximum bakışı yapar.Bazı
alçak yörünge uydularındada solar yüzeyler güneşe en dik açıyla bakacak şekilde
hareketlidir.
INCLINATION: Ekvatoru kesen
bir yörüngede çalışan uyduların ekvatorla kesişme noktasındaki açıları. Bu açı FAZ
III uydularında ne kadar dik ise kuzey yarım küre o kadar çok
süre güneye göre uyduyu görür.Yani yerleşim ve nüfus sayısı kuzey yarım
kürede fazla olduğundan daha çok bu yarım küreye hizmet eder.
|
 |
AO-10
|
|
|
AO-10 halen Aküleri şarj
tutmadığından susmuştur |
AO-10
, AO-13 (AO-13 1996 sonunda atmosfere girerek yandı) ve AO-40
amatör uyduları böyledir ancak AO-40
, 60 derecelik bir açıyla kuzey yarım
kürenin en az 16 saat kullanacağı sekilde düşünülmesine rağmen yörünge
düzeltmelerinde meydana gelen aksaklılar ve düzeltme gazlarınıntamamının ilk
seferde tükenmesi nedeniyle ilk atıldığı andaki 5 - 8 derecelik açıda 2.5 yıl
çalıştı. Kontrol kartını besleyen akü grubunda açık devre olması ve solar
panellerden gelen gücüde otomatik olarak kesmesi nedeniyle 2003 yılından
beri arızalıdır ve devre dışı kalmıştır.
INCREMENT:Uyduların hareketi
esnasında dünyanında döndüğünü hesap ederek her yörünge dönüşünde üzerinden
geçtiği yada katetiği meridyen sayısı.
KİK
MOTOR: FAZ III amatör ve
profesyonel uyduların geçici ilk yörüngelerine oturtulduktan sonra Periggeede(en
yakın noktadan) Apogee ye(en uzak noktaya) ulaşacak yörünge şeklini sağlayan
itme motorlarıdır.
Bu motorlar
soğuk itme ve sıcak itme olarak iki türlüdür.Amatör uydularda soğuk itme ilk kez
AO-40 da kullanılmıştır . Sıcak itme denilen ve ateşlenme ile uzaya gaz
bırakan NEWTON motoru nun yanında soğuk ağır gaz ile itmede de bu yöntem
kullanılmıştır.NEWTON motoru ateşlemede sorunlar çıkarmış ve istenen yörüngenin
dışında bir yörüngeye geçmişti ve hatalar ince hesaplarla bu bahsettiğimiz soğuk
gaz itme motoruyla en aza indirilmiştir.
Şu an AO-40 ın
yörünge düzeltme için kullanabileceği ne sıcak nede soğuk gazı kalmamıştır.
Yapılan hesaplarla bu yörüngede 8 sene dönebilecektir.
|
|
Amatör haberleşme uyduları üzerine
sıkça sorulan sorulara cevaplar.
|
|
Bahse konu uyduların bazıları susmuştur
1- [Uydu haberleşmesinde vertikal anten kullanılabilirmi]Vertikal
antenle yakın geçişli uyduları duyabilirsiniz,ancak tam tepe üstünde biraz
zayıflayabilir,50-60 derecelik açıdan sonra ufuk hattına doğru daha kolay
konuşabilirsiniz.Uydu haberleşmelerinde KROSS Yagi tabiredilen yatay ve dikey
elemanların aynı boom üzerinde olan antenler ROTOR Yönlendirmesi ile
kullanılır.
2-[Yakın geçişli uydularla görüşme süresi ne kadardır]
AO 27 uydusu ile 15 dakika kadar görüşme yapabilirsiniz,daha uzun süreli
kullanabileceğin rs 12 uydusu ve fo20 ve fo29 uydusu var bunlar 1600 km
yükseklikte dönmekte olduğundan 20 dakkaya kadar çıkabilir.Ancak bu son iki uydu
için multi mode ssb ve cw si olan uhf ve vhf trx lazım. RS 12 ileıkımetre
multimode trx ile TX yapıp 29 mhz den RX yaparak calışabilirsiniz, RS12 nin ve
diger uyduların tüm bilgilerini
http:// amsat.org den bulabilirsiniz.(RS
12 Susmuştur)
Molniya yada yüksek yörünge uydularında uydunun konumuna göre süre 15 saate
kadar çıkabiliyor.
(Halen aktif uydular sayfanın başındadır)
3-[FM uydular da haberleşme kolaymı]Doğudan
gelen uydulara daha kolay girersiniz ancak uydu batıda ise çok
zorlaşır çünki bir dolu istasyon yüksek güçle çıkış yapar ve tek FM
kros aktarıcı olduğundan kim kuvvetli ise o diğerlerini bastırır..
4-[FM modede Çalışan uydular VO-51, SO-50,
AO-16 fm/ssb, AO-27 (SO-50 ve VO-51 67Hz )
6- [ AO 27 nin transponderi herzaman açıkmı]AO27
ile ilgilibir bültende genellikle hafta sonları açık tutuluyor diye
okumuştum,.
7- Geride kalan 10-15 uydu ise dıgıtal modede ve 9600 baud da calısıyorlar bir
tanesi 1200 baud çalışıyor.
http:// amsat.org
: sayfada
güncel bilgileri var.
8-[uydu en güçlü olarak nerelerden duyulur]Uydu
dünyadaki en yakın noktadan daha iyi duyulur ancak uydunun anteninin ve yer
istasyonunun ışıma açılarıda çok önemli ve antenlerin polarizasyonlarıda uygun
oluncaduyulma kalitesi artar.
9-[ MOLNİYA tipi yüksek yörüngede dönen AO10
yüksek orbit dediğimiz molniya tipi yörünge de dönen AO10 u
yaklaşık 3 bin yer istasyonu ile birlikte kullanmaya çalıştım, çünki
AO 10 un aküleri tamamen açık devre ve sadece Solar array ler güneşe
dik yada dike yakın gelince çalışabiliyorduk. Besleme yetmediği için
uyduya giren istasyonların vericisine akım çektirince osilatörü
kayıp duruyor ve yerin çekimi ve uydunun kendi etrafında
dönmeside modülasyonu bozuyordu.
Alıcısı çok hassas bir cihazdı .Bilhassa yakın geçişlerde, uyduya
yüksek güçle ulaştığımızda; Aküden Linear olarak güç çeken
çıkş katı akü voltajını düşürünce osilatörde azda olsa kayma oluyor
ve konuşan istasyonların seslerinde kedi miyavlaması gibi garip
efektler oluşuyordu.
AO-10, AO-13 ve AO-40
TAMAMEN SUSMUŞTUR
1996 kasımında atmosfere
girip yanan AO13
145/435 MHz de SSB Transponderi ve 2400 MHz de downlinki vardı
ve 3 bin yer i
ıstasyonundan %90 ı UHF/VHF geri kalan %10 u S band dediğimiz 2400
Mhz Dwn'ı cok kısa süreli kullanırlardı.
Aynı tip MOLNİYA yörüngesinde çalışan
AO-40 uydumuz ise yer istasyonunun kumanda hatası nedeniyle sorunlu
bir hayatı oldu.
2 metre ve 70 cm down lınk çalışmadı,, sadece 2400 Mhz dekı down
lınk i aktif idi ve bu yüzden 3 bın uyducu 2400 Mhz den 145 yada 435
Mhz ye down converter yapmanın yada edinmenin derdine düştü. Bende
bir tane dwn conv. edinerek 2400/145 e konvert ederek AO 40 ı
duyabilmiştim..
Dwn Konverter ile birlikte, 2.4 GHz 40 dB lik preampliyide
helikal antenle Dwn Konverter arasında kulanmak gerekmişti. Binden
fazla qso yapma imkanım olmuştu AO-40 P3D uydusu üzerinden .
Bu qsoların çoğu mükerrer akşam sohbetleriydi.
Frekans yükselince minnacık antenlerle çok daha kazançlı sistemler
kullanılabiliyor... Yani Helical Anten 60 cm çanak ile Pencere
kenarından uyduya yöneltilerek saatlerce kullanılabiliyordu. |
|
AO 40
P3D Uydusunda son durum :
Bu güne dek imal edilmiş en kapsamlı Amatör haberleşme uydusu idi.
Bu uydu 2003 yılında Akü arızası sonucu susmuştur.
10 yıllık ömrü olmasına rağmen sadece 2.5 yıl kullanılabilmiş, birçok
arıza ve yörünge hatası yaşanmıştır.Bu Uydu da yaşanan sıkıntı
ve hatalar şu an hazırlanan yeni P3E uydusunda yaşanmaması için
gerekli önlemler alınmaktadır. |
 |
|
2000 Aralık ayı sonlarında
uzaya gönderilen AO40 uydusu Arıza nedeniyle 2003 İlkbaharında tamamen
susmuştur. İki ayrı kumanda bilgisayarı
ve iki ayrı akü grubuna sahip olmasına rağmen hesapta olmayan bir
arıza nedeniyle şu an yörüngede başıboş dolaşmaktadır.
Planlamada iki adet Akü grubu ile uydunun uzun süre görev
yapabileceği düşünülmüş olsada aküler arasında bağlantı aktarma sitemi
Bilgisayarla yapıldığından O sırada devrede olan bilgisayar sisteminin
akü grubu devre dışı kalınca bilgisayar ünitesi de devre dışı kalmış
ve akü aktarma işlemi yapılamamıştır.
Uydunun kumanda dışı kalmasından sonra hiç bir iletişim kalmayınca
akla gelmedik yöntemlerle uydununun çıkış katının çıkış yapmaması
ancak osilatörlerinin çalışıyor olabileceği varsayımı ve bu
osilatörlerden uydu dışına işaretin sızabileceği düşünülerek.
Avusturalyadaki amatörler tarafından 1969 da Aya ayak basan
Astronotların görüntüsünü alıp TV lere Aktaran ve şuan kullanılmayan
30 metre çapındaki eski NASA uydu alıcı çanağına AO40 ın
osilatör frekansını dinleyebilecek bir alıcı anteni yerleştirilmiş ve
uydudan gelebilecek bir zayıf sinyal duyulmaya çalışılmıştır. Ancak
sonuç alınamamıştır. Uydunun uğursuzluğu aslında
daha baştan belliydi: Selenoid Gaz ventilleri
daha yeryüzünde imalat sırasındaki testlerde de sorun çıkarmış, ancak
sorunun giderildiği düşünülerek
sisteme monte edilmişlerdir.
2000 yılı başlarında yörüngeye gönderilenedek uzun süre fırlatma
roketlerinde boş yer beklenmişti, bu esnada ESA avrupa Uzay ajansı
Arien4 Roketlerinden Arien 5 roketlerine geçince AO40 uydusu
fırlatmada geri sıralar inmişti, sebebi ise Arien4 Roketleri yerden
daha yavaş bir ivme ile yükselmekte ve uyduların yerden yükselme
esnasında yer çekimine göstereceği direnç ve iç sağlamlıkta ona göre
olmalıydı ve AO40 Arien 4 e göre imal edilmişken
sıra beklerken fırlatma roket A5 daha güçlü olunca yeniden
sökülerek bazı parçalar ve mekanik özellikler daha güçlü hale
getirilmiş ve nihayet fırlatma sırası gelipte hazır olmayan bir
ticari uydunun yerine PAYLOD a yüklenerek yörüngeye yollanmıştı.
Amatör udular ücretsiz olarak fırlatılmaktadır bu yüzden planda
olmasına rağmen imalatı geçiken ve yeri boş kalan uyduların yerine
Payload a yerleştirilerek hem de balans sağlaması amacıyle
fırlatılmaktadırlar.
Uydumuz geçici yörüngeye yerleştikten sonra 145 MHz bandındaki beaconu
çok güçlü olarak duyulmaya başladı bir süre beacon takip
ederek uydunun konumunu gözlendi. İlk yörüngesi Ekvatora paraleldi ve
geçici olarak test için UHF VHF Transponderi açıldığında büyük Pileup
olmuş yüzlerce istasyon birbiriyle qso yapmaya başlamıştı. Test
sonunda nihai kalıcı yörünge düzeltmesi için ateşleme yapılcaktı
ne olduysa bu ateşleme esnasında newton motorlarına yanıcı gazı
yollayan selenoid vanalarda tutukluk olmuş ve ateşleme uzun süre
sürmüştü ve uydu bir anda hiç beklenmeyen bilinmeyen bir yörüngeye
geçmişti ve kimse nerde olduğunu bilmiyordu.NORAD Radarları sayesinde
yeri tesbit edilerek kepler bilgileri amatör telsizcilere aktarıldı.
Uydunun transponderleri susmuştu ve nehalde olduğu
bilinmiyordu. Çeşitli testler neticesinde bir ZL
Yenizelanda istasyonu uydunun bilgisayarlarını Resetlemeyi başardı ve
uyduyla tekrar temas sağlandı, ancak VHF Downlik susmuş sadece 2.5 GHz
S band DWN link olarak duyuluyor ve Uplink ise UHF bandından
işaret alabiliyordu. Yani birçok transponder son
ateşlemede arızalanmış büyük ihtimalle uydu gövdesinde yanıklar
oluşmuş ve belkide yüzeyde yamulmalar olmuştu, çünki antenlerin bakış
açıları da bozulmuştu.Bu düşünceye varmamıza sebep; Antenler
dünyaya veya bulunduğumuz koordinata dik veya dike yakın geldiğinde
sinyallerin kuvvetli duyulması gerekirken, antenler dünya dışı bir
noktaya baktığı anlarda sinyal daha kuvvetli duyuluyordu. Bu durumu
QSO yaptığım diğer istasyonlara sorduğumda onlarda aynı fikirde
olduklarını belirtmişlerdi. Antenlerin
değiştirilmesinde kullanılan Roleler de devre dışıydı ve Telemetri
işaretlerinden 145 MHz Dwn lik çıkış katının çektiği akım ve ısı
seviyesi çalıştığını gösteriyordu ancak RFçıkışı antenlere
ulaşmıyordu.
AO40 Daha test aşamasındayken yörünge düzeltmesindeki sorundan
dolayı bir çok farklı banddaki transponderlerini kaybetmişti, bunada
razıydık ve Birçok istasyon S band dan dinleme yapacak şekilde
kendisini düzenledi ve 2.4 GHz den dinleme yaparak UHF den Uplink
yaparak uyduyu yarım porsiyon olarak kullanmaya başladık, ancak
2.5 sene sonra iki adet S band DWN link vericisinden biri de
susunca yedeksiz tek S Band vericisine ve UHF alıcısına kaldı. Bu
haliyle yaklaşık altı aylık çalışmadan sonra tamamen susarak büyük
ümitler bağladığımız uydu başıboş dolaşan bir metal yığınına döndü
.Şimdi P3E EAGLE uydusunu bekliyoruz.Umarız bu yeni uydu bu sorunları
hiç yaşamaz.Yeni Uyduda Dünyayı takip eden ve uydunun dış kısmını
görüntüleyen üç kamera bulunacaktır. AO40
Uydusu hatalı yörüngeye geçtiğinde 8 derecelik İnklinasyonla ekvatoru
geçmekteydi ancak istek dışı yerleştiği yörüngenin alt ucu Preigee
1000 KM, en uzak noktası ise 60Bin km uzaktaydı bu mesafeyi
katetmek 18 Saat sürüyordu ve amatörler uzun süre Uydu üzerinde QSO
yapma imkanı veriyordu. 2.4 GHz de 70 cm lik çanak antenle çalışan DWN
Konvertörle 145.350 MHz den pencere
kenarındaki bir çanak Helix antenle dinleyebiliyorduk. Ayrıca Biri
renkli iki adet Dijital kamera taşıyordu.
AMSAT bülteninde AO 40 üzerinden temas sağlayan istasyon sayısının
yaklaşık 400 olduğunu ve bu istasyonların
58 DXCC ülkesini temsil ettiğini bildirmiştir.
Bu ülkeler arasında TA
- Türkiyemizin de adı bulunmaktadır. |
|
AO-13 uydusunu ilk kez kullanmamla
ilgili anım:
1996 Sonunda Uydu Atmosfere girerek yanmıştır.Yazı bilgi mahiyetinde
yayındadır. |
K . Mehmet Başak - TA1D
|
Yakın geçişli RS ve FO serisi uydularla 1988 den beri dünyanın yakın
mesafeleriyle QSO larım olmaktaydı, ancak uzak mesafelerle qso yapmak
için AO 10 veya AO 13 uydularını kullanmak gerekiyordu ve bu uydular
dünyadan 37 bin km uzağa kadar gidip gelmelerinden dolayı KROSS yagi
tabir edilen ve Yatay dikey anten ROTORuna ihiyaç vardı. 1990 larda
konuya ilgim arttı ve elimdeki Multi mode UHF ve VHF cihazlara rağmen
eksikler olduğundan deneme imkanım olmuyordu.
Kross UHF ve VHF çok elemanlı antenlerimi tamamlamam ve rortorların
anten direğine yerleştirilmesi gerekiyordu.
Esas sorun ise o tarihlerde UHF henüz amatör telsiz haberleşmesine
açılmamıştı bu yüzden TGM den UHF uyduya UP link yapılabilmesi için
sadece UP link frekansını kullanmak için izin almam gerekiyordu ve
izin başvuruma olumlu cevap verildi,
sadece AO-10 ve 13 uydularının giriş bandını kapsıyacak şekilde
(435-436 MHz) ve UHF bandı açılana kadar bahsi geçen frekans aralığını
kullanabilecektim ve bu uydu çalışması Türkiyeden ilk kez
yapılıyordu., daha önce AO 10 ve 13 uydularından hiç TA işaretli
istasyon görüşme yapmamıştı.
Otarihlerde en
popüler uydu olan AO13 birkaç yıldır yörüngede idi ve çok başarılı
çalışıyordu.(Bu uydu 1996 sonunda yörüngesi düzeltilemediği için atmosfere girdi
ve yandı)
Resmi izin
almış olmaktan dolayı çok memnun olmuştum, teknik olarak da tüm donanıma
sahiptim, ancak işlerimin yoğunluğu nedeniyle yaklaşık bir yıl gecikme ile bu
çalışmaya başlayabildim: Yeni QTH ıma taşındıktan sonra ilk işim VHF-UHF Kross
yagi antenlerimi ve yatay dikey çalışan rotorlarımı anten kulesinin üzerine
yerleştirmek oldu.
|
 |
TA1BJ Tahir Songelen ve TA1E Aziz Şasa VHF için yaptığım Kros Yagi
Antenin geometrisine bakıyorlar |
Ancak bu anten ve rotorları tek başıma
kuleye yerleştirmek biraz zor olacaktı ve TA amatörlerinin yardımı gerekiyordu.
Yardıma TA1E Aziz Şasa, TA1BJ Tahir Songelen ve(rahmetli) SK TA1F Tuncer
Topdemir geldiler.
|
 |
Daha önce yapıp temin ettiğim antenler ve rotorlar direğe ve
taşıyıcı BOOM üzerine yerleştirildi,ara kumanda kabloları ve koax – heliax
kablolarda antenlere bağlandıktan sonra kabloların hepsini çatıdan sarkıtarak
acele ile camdan içeri aldık ve istasyondaki rotor kumanda ve cihazların
çıkışına bağladık. O kadar düşünmeme rağmen unuttuğum detaylar vardı ama bu
haliylede istasyon çalışabilirdi.Örneğin dikey rotor kabloları henüz bağlı
değildi ama olsun eğer uydu ufka yakın bir yerde ise yatay olarak o tarafa
döndürmek yetebilirdi.Her şey tamam dedim kendi kendime ve O zaman kullandığım
Commodore 64 bilgisayarımda yüklü olan uydu programını çalıştırıp AO 13 ün
yerine baktım , görüş alanında ve ufka yakın bir yerde idi hemen yatay rotorla
antenleri ona doğru tevcih ettim.VHF 145.812 MHz de AO-13 ün Beacon sinyali
zayıf da olsa duyuluyordu.Hemen transponderin SSB tarafına geçtim ve UP link
frekansının bu çıkışa gelen yerinden taşıyıcı işaret göndererek dönüşden duyulup
duyulamıyacağımı kontrol ettim .. evet dönüyordu işaretim ve anteni biraz daha
sağ sol yaparak en uygun seviyeye getirdim. Bandı tararken bir Japon
istasyonunun bir başkası ile CW qso su devam ediyordu,qso nun bitiminde CW
olarak istasyonu çağırdım ,
önce işaretimi alamadı ve qrz dedi bir daha çağırınca baktım TA1D burası JA1BLC
diye cevap verdi. Tarih 20.4.1991 Gmt:15.45 Artık AO 13 e ulaşabiliyordum ve
Molniya tipi yörüngede çalışan eliptik yüksek yörünge uydusu olan AO13 de TA
çağrı işareti duyulabilecekti. Uydu yaklaşık 30 bin km deydi ,
19 Elemanlı Cross UHF yagi ve 25 watlık güçle Uyduya ulaşmıştık, DWN link de ise
9 elemanlı homemade Cross yagi vardı, Uydu preamplisiz olarak duyuluyordu. İşi
başarmıştık. O anki heyecanımı ve sevincimi unutamam, bu heyecanıma
TA1E,TA1F,TA1BJ ve eşim TA1YCB ( TA1YB) da şahit olmuşlardı..
(Fotoğraflar TA1YCB)
|
 |
O sırada TA1E nin şu an TA için tarihi an
deyişini hiç unutamam. 20.4.1991 Gmt:15.45 |
Resimde solda TA1E Aziz Şasa, Ortada TA1F Tuncer
Topdemir ve AO-13 uydusuyle yaptığım ilk CW QSO anı. |
AO13 uydusunu son anına kadar kullanma
imkanı bulabildim ve Dünyada bu uyduyu kullanabilen 3 bin istasyonun hemen hepsi
ile qso yapma imkanım oldu.Bunun yanında zaman zaman aktif olan AO 10 uydusunuda
kullandım ama bu uydu da o sıralar enerji probleminden dolayı zaman
zaman duyulmaz oluyordu.Nihayet 2002 yılı sonlarında aküleri tamamen
enerji depolayamaz hale gelince sustu.
Ancak obje olarak halen NORAD Radarları tarafından tespit esilen Kepler
bilgileri internette yayınlanmaktadır.
Unutmayalım AO7 Uydusuda ilk Solar panel kullanılan Amatör uydu idi ve 1982
yılında tamamen sustuktan Yirmi yıl sonra
2002 Yılında akülerdeki kısa devre soğuk sıcak etkisiyle açılınca aniden sinyal
gönderip kendisini tanıtarak Uydu amatörlerini şaşırtmıştır. Yani Tarihte ilk
hortlayan uydu ünvanını almıştır.Yukarda da bahsettiğim gibi halen Panelleri
güneşi gördükten bir kaç dakika sonra çaılşmaya başlıyor ve karanlığa girince
susuyor ve bu haliyle sanırım bir çok insan hayat süresinden de fazla devrede
kalabilir. ta1d@ta1d.com |
|
AO-13 Uydusu 1996 Yılında
atmosfere girip yanmadan önce
QST Dergisinde uydunun son anlarının nasıl olacağını anlatan makale: |
 |
Yazar WB8IMY Steve yazısına bütün iyi
şeyler bir gün sona ermeli diyerek başlıyor yazısına.
OSCAR 13 uydusunun 1988 yılında yörüngeye oturtulduğunu
lakabınında DX kuşu DXBird denildiğini hatırlatıyor. Dünyaya
en uzak noktada olduğu 35 Bin km lik uzaklıktayken Apogee
dünyanın yarısına yakın görüş alanındaki istasyonlarla mesela
Türkiyedeki bir kişiyle görüşmek istendiğinde Band şartlarını veya
propagasyonu dert etmenize gerek kalmıyor diyerek yazıya devam ediyor.
O tarihlerde bu uyduyu hergün kullanan TA dan tek kişi olduğumdan bu
yazı beni duygulandırmıştı.Yazar tesadüfi ama az bulunan bir istasyon
olduğumdanmıdır bilinmez örneklemeyi Türkiye olarak vermişti.
Nihayetinde uzun anlatımın özeti uydu yörünge kontrolunden çıkmış
olduğundan Perigee yakın geçiş noktası giderek dünyaya yaklaşıp
atmosferin üst katmalarına sürtünmeye başlıyor her geçişinde hızı
azalıyor eliptik yörünge giderek dairesel bir yörüngeye dönüşürken
uydunun azalan hızı artan yerçekimi ve nihayet
1996 Aralık aynında nihai olarak atmosfer tarafından yakalanarak içeri
dalıyor, sürtünme nedeniyle yanarak
yeryüzüne curuf ve yanmış parçalar halinde saçılıyor. QST June-1996 |
|
P3E UYDUSU |
Yeni
hazırlanan P3E Uydusu ile ilgili bilgiler burada yer alacaktır.Bu
uydu Molniya tipi yüksek yörünge uydusu olarak tasarlanmaktadır.145
MHz ve 48 GHz aralığında çeşitli bandlarda transponderler
taşıyacaktır.
Bunun yanında aynı uydu ile birlikte utopik bir çalışma daha
planlanıyor , P3E mars etrafında yörüngeye oturacak
bir başka amatör uydu ile de bağlantı kurulmasını sağlayacak. |
|
02-24-2021
P3E Molniya yörünge uydusu
için hazırlanan Transponder parçaları QO-100 Qatar uydusunda
kullanılmıştır ve çok başarılı olarak Çalışmaktadır.
Es’HailSat-2 QATAR TV
yayın uydusudur. 25.5 derece doğu boylamında yayındadır ve aynı
uyduya Amatör Telsiz aktarıcısı eklenmiştir.
QO-100 uydu bilgileri sayfanın üst satırlarındadır.
QO-100 üzerinden TV
çanak Antenli sistemle kesintisiz muhabere yapılabilmektedir.
Ancak uplink 2.4
GHz olması ve Türkiyede bu band da amatörlere izin verilmemesi
sebebiyle Türk Telsizciler tarafından kullanım dışıdır.
Acil Afet haberleşmesinde şartlara bağlı yapılan yurt içi haberleşmede
bu uydu üzerinden kesintisiz görüşme sağlanabilirdi.
Uydu 2019 yılında yörüngeye
yerleşmiştir, ömrü 15 yıldır ..
Dünyanın %49 u uydunun görüş alanındadır.
Uyduyu görebilen ülkelerdeki Tüm Telsizciler tarafından
kullanılmaktadır.
Aynı anda 300 istasyon SSB,CW
veya Dijital haberleşme yapabilmektedir.
Linear Transponder
band genişliği 500kHz dir.
Geniş bandlı Dijital
Transponderi de mevcuttur.
__________________________________________
1-11-2015
P3E uydusun parçaları Almanyada hazırlanıp
Amsat Amerikaya yollanmıştır.
Bazı parçalar Amerikadada test edilerek uydu ana gövdesine
yerleştirilecektir.
NASA nın uzaya yollanmasında sakınca yoktur onayından sonra
önümüzdeki yıllarda Yörüngeye yerleştirilmesi beklenmektedir.
Bu uydu devreye girdiğinde uydu haberleşmesinin tadına varacaksınız.
Yüksek yörünge eliptik yörünge P3E uydusu 3-4 saate varan uzun süreli
kullanım sağlayabilmektedir. Yüksek yörünge Uydu haberleşmesinin ne
kadar farklı olduğunu yeniden hatırlatacak.
P3E aynı zamanda 3 adet kamera ile donatılacaktır.
2 kamera dünyaya bakacak, bu kameralardan birisi dünya merkezini
orient etmede,
diğeri genel, üçüncü kamerada uydunun dünyaya bakan tarafındaki
antenler ve dış yüzeyin görüntüsünü izlemede kullanılacaktır.
Yakın geçişli (LEO) uydularla uğraşmak insanı yorar ve tam birkaç kısa
QSO yapayım derken uydu ufukta batar ve tekrar geçeceği saati
beklemeye başlarsınız.
P3E Yörüngede olunca gökyüzünde bir linear aktarıcınız olacak.
Diğer bandlardaki parazit, QRM ve QRN lerden arınmış haberleşme imkanı
olacaktır.
Uydunun ve sizin istasyonunuzun konumuna bağlı olarak, dünyanın
yaklaşık %49 u ile görüşmek teorik olarak mümkündür.
Bu uyduğu Multi mode multiband veya ayrı ayrı SSB UHF VHF cihazlarla
ve tabii yatay dikey Rotorlu antenlerle kullanabilirsiniz.
Ortalama 10 eleman UHF ve 9-10 eleman VHF Kros ya da yatay dikey
polarizasyonda antenlerimizi şimdiden hazırlıyalım....
( 1-11-2015 ) TA1D Kadri
|
|
ANASAYFAYA DÖNÜŞ |
|
|